Progesteron, kadınlarda ön hipofizde salgılanan lutein hormonunun denetiminde olan, yumurtalıklarda salgılanan ve gebelikte etkili olan bir cinsiyet hormonudur. Bazen nedeni belli olmayan kısırlık ve sperm sayısı veya yapısı normalin altında olan hastalara progesteron aşısı uygulanmaktadır. Aşılama sonrasında progesteron hormonu ile ilgili bilgileri aşağıda paylaşacağız.

Hormon aşılandıktan sonra çok az bir kasık ağrısı görülebilir. Bu ağrı normal olarak kabul edilir. Bazı hastalarda ağrıya hiç rastlanmayabilir. Bu nedenle anesteziye ihtiyaç duyulmaz. Eğer aşılamadan sonra aşırı derecede bir ağrı görülürse bunun aşılama ile hiçbir alakası yoktur. Bu nedenle hemen bir doktora başvurulması ve muayene olunması gerekmektedir.

Aşılama sonrası genellikle kanama görülmez. Fakat bazı durumlarda ameliyat sırasında kullanılan aletler nedeniyle küçük kanamalar görülebilir. Aşılamadan yaklaşık 15 gün sonra gebeliğin rahim içine yerleşmesi sebebiyle kanama görülür. Bu kanama da normal bir kanama olarak kabul edilmektedir.

Genellikle aşılama sonrasında progesteron kullanımına gerek yoktur. Ancak bazen doktor önerisi ile kullanımında fayda görülür. Doktor kararı ile hastanın progesteron kullanımına karar verilir.

Ayrıca aşılama sonrasında anne adayı şunları yapmalıdır:

Aşılama sonrası progesteron seviyesi, gebelik başarısını etkileyen önemli bir faktördür. Progesteron, rahim iç tabakasının gebeliğe hazırlanmasına yardımcı olur ve embriyonun rahme yerleşmesini sağlar. Aşılama sonrası progesteron seviyesinin yeterli düzeyde olması, gebelik şansını artırır.

Progesteron tedavisi genellikle vajinal fitil, enjeksiyon veya oral tabletler şeklinde uygulanabilir. Hangi formun kullanılması gerektiği, hastanın tıbbi geçmişine ve doktorun önerilerine bağlıdır.

Progesteron tedavisi sırasında yan etkiler nadir olmakla birlikte, bazı hastalarda baş ağrısı, mide bulantısı veya göğüslerde hassasiyet görülebilir. Bu tür yan etkiler ortaya çıktığında doktorunuza danışmanız önerilir.

Sonuç olarak, aşılama sonrası progesteron kullanımı, doktor tavsiyesi ve sürekli takip gerektiren bir süreçtir. Her hastanın durumu farklı olduğundan, tedavi planının kişiye özel olarak belirlenmesi önemlidir.