Östrojen ve progesteron hormonları, kadınların adet döngüsünde, üreme düzeninde, ergenlik döneminde ve gebelikte önemli roller üstlenirler. Bu hormonlar, otonom sinir sistemi ile birlikte çalışarak işlev görürler. Bağışıklık sistemi, migren, sinir sistemi, bağırsak ve mide faaliyetlerinde de etkili olurlar. Ayrıca enerji seviyesini, psikolojik durumu, romantizmi, yaşamı, beslenme şeklini, tatlı ihtiyacını ve kiloyu doğrudan etkilerler.

Östrojen, yumurtalıklardaki granulosa hücrelerinden salgılanır ve kadınlarda adet döngüsü, boy uzaması, göğüslerin büyümesi ve kadın tipi vücut yapısının oluşmasında önemli katkılarda bulunur. Hem kadınlarda hem de erkeklerde bulunur, ancak kadınlarda üreme çağında oldukça yüksek seviyededir.

Östrojen, kadınlarda göğüslerin dolgunlaşmasını sağlarken, sesin ince olmasına da katkı sağlar. Kalçaların şekillenmesinde ve dudakların büyümesinde östrojenin etkisi vardır. Ayrıca kandaki kolesterolü azaltarak kadınları kalp hastalıklarından korur. Rahmin büyümesinde ve vajinanın kayganlaşmasında etkilidir. Genital bölgede kıllanmayı, kalça ve memelerin dolgunlaşmasını ve meme başının koyulaşmasını sağlar. Östrojen, enerji seviyesinin artmasına yardımcı olur.

Adet kanamasının başladığı ilk günde östrojen hormonu en alt seviyesinden artmaya başlar. Bu dönemde kadın kendini yorgun hissetse de ağrı çekse de östrojen sayesinde vücudunda doping etkisi olur. Östrojen seviyesi yükseldikçe kendini dinç hissetmeye başlar. Bir haftalık süreçte vücuttaki ödem kaybolur, enerjisi artar ve kendini daha iyimser hissetmeye başlar. İkili ilişkilerinde kendini daha başarılı hisseder. İştahını frenleyebilir ve kolayca diyet yapabilir. Sosyalliği artar ve dışarıya daha fazla çıkmak ister. Alışveriş yapar, aktiviteleri artar.

Vücutta östrojen hormonu eksik olursa, ciltte kırışıklık, vajinada kuruluk, vajinada sarkma, cinsel ilişkide ağrı, zevk almama ve saç dökülmesi gibi olumsuz etkiler ortaya çıkar. Östrojen eksikliğinde kadınların erken yaşta menopoza girmesi bile mümkündür. Östrojen fazla olduğunda ise kalçalarda yağ birikimi olur, selülit sorunu yaşanır ve bacaklar kalınlaşır. Ayrıca vücuttaki kanser hücreleri uyarılır ve kadın cinsel organlarında kanser daha fazla etkili olabilir.

Adet döngüsünün ikinci yarısında yumurtalıklardan progesteron hormonu salgılanır. Bu hormonun görevi, gebelik oluştuysa gebeliğin devamını sağlamaktır. Ayrıca gebelik için döl yatağının hazırlanmasını sağlar. Östrojen tarafından kalınlaştırılan endometrium, döllenen yumurta ve fetüsün barınacağı ortamı progesteron hazırlar. Ayrıca döl yatağı kaslarının kasılmasını engelleyerek, gebelikte düşük yaşanmasını önler. Vücut ısısının artmasını ve adet kanamasının gerçekleşmesini sağlar. Bunun yanında östrojen hormonunun etkilerini dengeleyerek vücut düzenini sağlar. Östrojen ve progesteron birlikte çalışarak bu döngüyü gerçekleştirir.

Progesteron aynı zamanda uykuya ve yorgunluğa eğilim yapar. Adet döngüsünün son haftasına doğru östrojen ve progesteron seviyesi düşmeye başlar. Bu esnada vücutta su toplanır, memelerde şişme, gaz, baş ağrısı ve hazımsızlık gibi belirtiler yaşanır. Özellikle diyet yapanlar için kötü bir süreçtir. Çünkü bu dönemde isteseler de kilo vermeyi başaramazlar.

Vücutta östrojen ve progesteron dengesi sağlıklı olursa, yaşamdan daha iyi zevk alınır. Her şey düzenli olarak ilerler. Cinsel yaşam, gebelik, ergenlik ve vücudun biçimi bu hormonlarla dengelenir.